104 emekli amiral, Montrö ve üniformasıyla gittiği tarikat konutunda cüppe ve sarıklı fotoğraları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı’ya ait açıklama yapmış, bunun üzerine “suç işlemek için anlaşma” gerekçesiyle haklarında dava açılmıştı. Ulusal Savunma Bakanlığı’nın (MSB) “104 amiralin bildirisini kınadılar” halindeki açıklamasını “Emekli amirallerin bildirisine yönelik rastgele bir kınama sözü kullanılmamıştır” kelamları ile reddetmesinin akabinde soruşturmaya dahil edilen eski TESUD Genel Lideri emekli Tuğgeneral Çalışkan da iddianamede amiral olmayan tek isim olarak yer almıştı. Ankara dışında yaşayan isimlerin bulunduğu vilayetlerde savunmasını yaptığı davanın birinci duruşması bugün Ankara’da başlıyor. Amiraller, birinci sefer hakim karşısında olacak.

“DELİLLER TARTIŞILACAK”

Davaya ait Cumhuriyet’e konuşan amirallerin avukatlarından Celal Ülgen, yargı sürecine değinerek “İfadelerin tamamlanmasından sonra yargılamanın asıl ve en kıymetli süreci olan kanıtların tartışılması etabına geçilecek. Bu sürecin de tamamlanması ile evrak savcılığa verilerek beyanlar ve tartışılan deliller doğrultusunda tez makamının temel hakkındaki mütalaasının verilmesi beklenecek. Sonra bizim savunma sürecimiz başlayacak” dedi. Ağır ceza mahkemelerinin, FETÖ yargısı devrinden bu yana kanıtların tartışılması evresini ya hiç yapmadığını ya da göstermelik yapmayı alışkanlık haline getirdiğini kaydederek, “Oysa yargılamanın en asal ögesi bu aşama” sözlerini kullandı.

“BİRİLERİ İSTEDİ”

“Suç için muahededen kelam edilemeyeceğini” vurgulayan Ülgen, “Buna rağmen birileri istedi diye bu türlü bir davanın açılması gerçekleşti ve hukuk tarihindeki karanlık sayfalara bir yenisinin eklenmesine neden olundu. Emekli amiraller amasız, fakatsız niyet özgürlüğünden kaynaklanan söz özgürlüğü haklarını kullandı. Ukrayna-Rusya ortasındaki savaş, amirallerin bu mevzuda gösterdiği hassaslığın haklılığını bir sefer daha kanıtladı. Yargılmanın bir saat bile uzamadan bitirilmesi gerekirken bunun vakte yayılacağını şimdiden görüyoruz” sözlerini kullandı. Ülgen, açıklamadan darbe iması üretildiğini aktararak “Ankara’da deniz mi var? Emekli amiraller denizaltılara binip Ankara’ya mı gelecekler? Hukukun aradığı elverişli vasıta bile yok. Elverişli vasıta olarak WhatsApp’ı ileri sürenler ise komik oluyorlar. Ortada bir gerçek var. Bu gerçek giderek büyüdü ve gözlerimizi bu hakikaten alamıyoruz. Montrö vazgeçilecek bir mutabakat değildir. Ülkemizin bağımsızlık ve tarafsızlık sertifikasıdır” dedi.

“ÖZÜR DİLENMELİ”

Cumhuriyet